Diğer polisler kalabalığa ateş etmeye başladı.
- The other policemen began shooting at the crowd.
Asker silahsız bir düşmana ateş etmeyi reddetti.
- The soldier disdained shooting an unarmed enemy.
Her zaman atış yaparım, hedefi ıskalarım.
- Every time I practice shooting, I miss the target.
Atışın kazara olduğunu düşünüyor musunuz?
- Do you think the shooting was accidental?
Çekim yaklaşık öğleyin başladı.
- The shooting started around noon.
Tom çekim hakkında bir şey söyledi mi?
- Did Tom say anything about the shooting?
Onun yapacağını söylediğin gibi o ateş ederek ortaya çıktı.
- He came out shooting, same as you said he would.