O kadının sürücü ehliyeti yok.
- She doesn't have a driving licence.
O herkesten daha az zamanda ehliyetini aldı.
- He got his driving licence in less time than anyone.
Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
- I had my driver's license renewed last month.
O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
- She bought him a car, but he didn't have a driver's license so he couldn't drive it anywhere.