exzellent

listen to the pronunciation of exzellent
Deutsch - Türkisch
mükemmel
mümtaz, mükemmel; birinci evsafta; nefis Qt f (Son) Ekselans; ... Hazretleri (od. Cenaplan); zati dev-letleri (samileri; fahtmaneleri)
Englisch - Türkisch

Definition von exzellent im Englisch Türkisch wörterbuch

excellent
{s} mükemmel

O, mükemmel reflekslere sahip. - He has excellent reflexes.

O, konuşmalar yapmada mükemmeldir. - She is excellent at making speeches.

excellent
ömre bedel
excellent
{s} nefis
excellent
en üstün
excellent
ahım şahım
excellent
berkelam
excellent
çok iyi

Bu çok iyi bir restoran ve mükemmel bir çevresi de var. - This is a very good restaurant, and with an excellent environment, as well.

Şiven çok iyi. Her zaman İngiliz diye geçinebilirsin. - Your accent is excellent. You'd pass for an Englishman any time.

excellent
mümtaz
excellent
faik
excellent
{s} kusursuz

Kusursuz bir plan gibi görünüyor. - It does seem like an excellent plan.

excellent
faziletli
excellent
excellently peka1â
excellent
üstün/mükemmel
excellent
mükemmelen
excellent
{s} üstün
Deutsch - Englisch