Tom aşırı derecede yorgun olduğunu söyledi.
- Tom said he was extremely tired.
Bu onun için aşırı derecede zordur.
- This is extremely hard for him.
Biz ziyadesiyle mutluyuz.
- We're extremely happy.
Tom şimdi son derece meşgul.
- Tom is extremely busy now.
Onların cihazı son derece gelişmiş.
- Their equipment is extremely advanced.
Ton son derece çok bilmiş.
- Tom is extremely sophisticated.
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir.
- Difference between the past, present, and future is nothing but an extremely widespread illusion.
Mary fazlasıyla çekici.
- Mary is extremely attractive.
Tom aşırı derecede heyecanlı görünüyor.
- Tom seems extremely excited.
Tom aşırı derecede ikna edicidir.
- Tom is extremely persuasive.
... extremely useful. ...
... all of my music available to me wherever, whenever is extremely powerful. But for times ...