extreme fear; fear that agitates body and mind; violent dread; fright

listen to the pronunciation of extreme fear; fear that agitates body and mind; violent dread; fright
Englisch - Türkisch

Definition von extreme fear; fear that agitates body and mind; violent dread; fright im Englisch Türkisch wörterbuch

terror
terör

ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır. - It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.

Terör örgütlerinden nefret ediyorum. - I hate terrorist organizations.

terror
{i} dehşet

Depremden sonra komşularımın dehşetini duydum. - I felt the terror of my neighbors after the earthquake.

Tom dehşet içinde çığlık attı. - Tom screamed in terror.

terror
baş belası
terror
tedhiş
terror
başbelası
terror
korku

Korku nedeniyle neredeyse donakalmıştı. - He was almost petrified with terror.

terror
dehşet saçan şey veya kimse
terror
{i} dehşet: They looked on in terror. Dehşet içinde seyrettiler
terror
the Reign of Terror Fransız ihtilâlinde en kanlı devre
terror
{i} yaramaz çocuk
terror
(Tıp) Korku krizi, şiddetli korku, dehşet, pavor
terror
{i} korkutan şey
terror
{i} terör, tedhiş, korku salma
terror
{i} dehşet saçan kimse
terror
terrorstricken dehşete düşmüş
terror
terrorstruck
Englisch - Englisch
terror
extreme fear; fear that agitates body and mind; violent dread; fright

    Silbentrennung

    ex·treme fear; fear that agitates bo·dy and mind; vi·o·lent dread; fright

    Aussprache

Favoriten