Tom'un olağanüstü dereceleri var.
- Tom got extraordinary grades.
Tom olağanüstü hızı olan bir atlettir.
- Tom is an athlete with extraordinary speed.
Meri olağandışı bir kadın.
- Mary is an extraordinary woman.
Mary olağandışı notlar aldı.
- Mary got extraordinary grades.
Davranışınız çok sıradışı.
- Your behavior is too extraordinary.
Mary sıradışı bir kadındı.
- Mary was an extraordinary woman.
Bir şey okumayan bir kişi görülmemiş bir kolaylıkla aldatılabilir.
- A person never reading anything may be fooled with an extraordinary easiness.
... And so I am extraordinarily confident about America's ...
... REIHAN SALAM: That is an extraordinarily broad question ...