Onlar yok olma tehdidi altında.
- They are in danger of extinction.
Şimdi onlar hakkında konuşmayı değil dillerimizi yok olmaktan kurtarmayı istiyoruz.
- Now we want to save our languages from extinction, not talk about them.
Bu tür kelebeklerin artık soyu tükenmiş bulunmaktadır.
- Butterflies of this species are now extinct.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.
- Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.
- Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.
Dodo, soyu çoktan tükenmiş bir türdür.
- The dodo is an already extinct species.
İnsan ırkı bile bir gün soyu tükenmiş olacak.
- Even the human race will become extinct one day.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.
- Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.
Sönük volkanlar muhtemelen tekrar püskürmeyecek.
- Extinct volcanoes will likely never erupt again.
Poor Edward's cigarillo was already extinct.
Most of the volcanos on this island are now extinct.
... to Earth until some obviously eventual extinction. ...
... have already caused the extinction of many species. The question is, is that going ...