Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
- I don't know anything about her family.
Hiçbir şeye söz veremem fakat elimden geleni yapacağım.
- I can't promise anything, but I'll do my best.
Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
- This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
Senin için her şeyi yapacağım.
- I will do anything for you.
Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?
- Don't you have anything smaller than that?
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything at all there?
Senin için ne olsa yapmaya hazırım.
- I am quite willing to do anything for you.
Tom hiç bir şey yapmak istemiyor.
- Tom doesn't want to do anything at all.
Bu şimdiye kadar gördüğüm hiç bir şeye benzemiyor.
- That doesn't look like anything I've ever seen.