Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
Ben bir kokain ihracatçısıyım.
- I'm a cocaine exporter.
Çin önde gelen bir silah ihracatçısıdır.
- China is a leading exporter of arms.
Silah ihracatına izin verilmedi.
- The export of arms was not allowed.
İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..
- Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.
Tom JPEG dosyaları nasıl ihraç edeceğini bulamadı.
- Tom couldn't figure out how to export JPEG files.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
ABD'nin Çin'e ihraç ettiği başlıca ürün soya fasülyesiydi.
- The top U.S. export to China was soybeans.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Arms export was prohibited.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
Ne ihraç etmek istiyorsunuz?
- What would you like to export?
Malları gizlice ihraç etmeye devam ettiler.
- They continued to export goods secretly.
You will be exported from the club if you continue this behaviour.
Oil is the main export of Saudi Arabia.
Japan exports electronic goods throughout the world.