Tom 2013'ten beri süresi dolmuş bir vizeyle burada yaşıyor.
- Tom has been living here on an expired visa since 2013.
O süresi dolmuş süt içti.
- She drank the expired milk.
Sürücü belgenin kullanım süresi doldu.
- Your driver's license has expired.
Benim pasaportumun süresi doldu.
- My passport has expired.
Sözleşme pazartesi günü sona erdi.
- The contract expired on Monday.
Onların sözleşmesi 20 Ekimde sona erdi.
- Their contract expired on October 20th.
Sürücü lisansım bu ayın sonunda sona eriyor.
- My driver's license expires at the end of this month.
Antlaşma bugün sona eriyor.
- The contract expires today.
Tom fikre tamamen karşıydı.
- Tom was dead set against the idea.
Ben plana tamamen karşıyım.
- I'm dead against the plan.
Tom eve çok yorgun geldi.
- Tom came home dead tired.
Aniden, ölen annemi düşündüm.
- I suddenly thought of my dead mother.
Uyuşukluk ya da tembellik yedi ölümcül günahtan biridir.
- Sloth or laziness is one of the seven deadly sins.
Parti tamamen sıkıcıydı.
- The party was perfectly deadly.
Tom fikre tamamen karşıydı.
- Tom was dead set against the idea.
Bu yol bir çıkmaz sokak.
- This road is a dead end.
Bu çıkmazdan kurtulmaya çalışmalıyız.
- We must try to break the deadlock.
He escaped the garage and will expire the carbon monoxide he had been breathing.
My library card will expire next week.