experienced, tested; subjected to distress

listen to the pronunciation of experienced, tested; subjected to distress
Englisch - Türkisch

Definition von experienced, tested; subjected to distress im Englisch Türkisch wörterbuch

tried
{s} arıtılmış
tried
{s} güvenilir
tried
mücerrep
tried
denenmiş

Denenmiş olan tüm diğerleri hariç, demokrasi yönetimin en kötü şeklidir. - Democracy is the worst form of government, except all the others that have been tried.

tried
{f} dene

Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum. - I tried many things but failed after all.

Problemi çözmeyi denedi. - He tried solving the problem.

tried
{s} sınanmış
tried
f., bak. try. s. güvenilir, güvene layık
tried
try yor/yargıla/dene
Englisch - Englisch
{s} tried