Ben araba sürmede deneyimli değilim.
- I am not experienced in driving.
O genç ama deneyimli.
- He is young, but experienced.
En tecrübeli pilotlar kokpitte binlerce saat mesafe katettiler.
- The most experienced pilots have logged many thousands of hours in the cockpit.
Fadıl o sırada Rami'den daha tecrübeliydi.
- Fadil was more experienced than Rami at the time.
Ben araba sürmede deneyimli değilim.
- I am not experienced in driving.
Deneyimli pilotlara acil bir ihtiyaç vardır.
- There is an urgent need for experienced pilots.
Tom işi iyi yapmak için yeterli tecrübeye sahip değildi.
- Tom didn't have enough experience to do the job well.
Onun tecrübe eksikliğini kabul etmeme rağmen, hâlâ daha iyi yapması gerektiğini düşünüyorum.
- Admitting his lack of experience, I still think that he ought to do better.
Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
- Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
- According to my experience, it takes one year to master French grammar.
Böyle başka bir deneyim yaşamak istemiyorum.
- I don't want to go through another experience like that.
Bu nedenle seyahat etmeyi severim ve pek çok farklı kültürü yaşamak isterim.
- That's why I like traveling, and would like to experience many different cultures.
Her gün güzelliği yaşamak için sanatçı olmana gerek yok.
- You don't need to be an artist in order to experience beauty every day.
Bu tecrübe onun yaşamında çok önemli sayılır.
- This experience counts for much in his life.
Tom benzer bir olay yaşadı.
- Tom had a similar experience.
Bu olay beni değiştirdi.
- This experience has changed me.
Tom'un hiçbir pratik deneyimi yoktur.
- Tom has no practical experience.
Hayatımın en iyi tecrübelerinden biriydi.
- It was one of the best experiences of my life.
Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.
- It was one of the most incredible experiences of my life.
O bilgili ve de deneyimli.
- He has knowledge and experience as well.
En tecrübeli pilotlar kokpitte binlerce saat mesafe katettiler.
- The most experienced pilots have logged many thousands of hours in the cockpit.
Fadıl o sırada Rami'den daha tecrübeliydi.
- Fadil was more experienced than Rami at the time.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
- According to my experience, it takes one year to master French grammar.
Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
- Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
O genç ama deneyimli.
- He is young, but experienced.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
- According to my experience, it takes one year to master French grammar.
... this piece experienced are upset with dozens of germs ...
... what on roe and her employees experienced ...