İleride bir TV sunucusu olmak istiyorum.
- I want to become a TV announcer in the future.
İleride polis olmak istiyor.
- He wants to be a policeman in the future.
Lütfen postamı bu adrese gönderin.
- Please forward my mail to this address.
Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin.
- Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm.
Bir adım ileriye ilerle.
- Move forward one step.
Jessie küçük eşeği ileriye doğru sürdü.
- Jessie urged the little donkey forward.
Yaşlı adam öne doğru eğildi ve karısına yumuşak bir sesle sordu.
- The old man leaned forward and asked his wife with a soft voice.
Tokalaşmak için öne doğru adım attı.
- She stepped forward to shake his hand.
Gelecekte bir pilot olmak istiyorum.
- I would like to be a pilot in the future.
Merakım gelecekte çünkü hayatımın geri kalanını orada geçireceğim.
- My interest is in the future because I'm going to spend the rest of my life there.
Forvet oyuncusu gol attı.
- The forward kicked a goal.
Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır.
- This is a big step forward.