Tom kendisinden bekleneni fark etmedi.
- Tom didn't realize what was expected of him.
Hatta John beklenenden daha iyisini yaptı.
- John did even better than was expected.
Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
- The math homework proved to be easier than I had expected.
Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
- The number of students who were late for school was much smaller than I had expected.
Sanırım o beklenilen şey.
- I think that's to be expected.
Her zaman beklenilen şeyi yapmaz mısınız?
- Don't you always do what's expected?
Ara sıra beklemek zorundasın.
- You have to expect that once in a while.
Ara sıra bunun olmasını beklemek zorundasın.
- You have to expect that to happen once in a while.
Otel beklentilerini karşıladı mı?
- Did that hotel meet your expectations?
Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
- The math homework proved to be easier than I had expected.
Yapmam bekleneni yaptım.
- I did what I was expected to do.
Yapmam beklenen her şeyi yapmak istiyorum.
- I want to do everything I'm expected to do.
Her şey beklendiği gibi gitti.
- Everything went as expected.
Durum benim kontrolümden çıktı. Hiçbir şey beklendiği gibi gitmiyor.
- The situation has gotten out of my control. Nothing is going as expected.
The expected storm never arrived.
I expect that the troops will be defeated.
Let's in, and there expect their coming.
You are expected to get the task done by the end of next week.
... the economics didn't work out quite as one expected, ...
... I think people expected me to move away from the Galaxy or ...