Dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
- I would rather stay at home than go out.
Dün dışarı çıkmak zorunda kaldım.
- I was obliged to go out yesterday.
Benimle flört etmek ister misin?
- Would you like to go out with me?
Dışarı gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
- I would rather stay home than go out.
Tom muhtemelen dışarı gitmek ve oynamak istedi.
- Tom probably wanted to go out and play.
Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.
- I'm going to go out this afternoon.
Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?
- Daddy, may I go out and play?
Dışarıya çıkmak ve yiyecek bir şey almak ister misin?
- Do you want to go out and get something to eat?
İşten sonra bir içki için dışarıya çıkmak ister misin?
- Would you like to go out for a drink after work?