Tom bana oradan çıkmak için bekleyemediğini söyledi.
- Tom told me he couldn't wait to get out of there.
Arabaki herkes arabadan çıkmak ve bacaklarını germek istediğini söyledi.
- Everybody in the car said they wanted to get out and stretch their legs.
Herkes, evimden defolun.
- Everybody, get out of my house.
En iyisi buradan defol.
- You'd better get out of here.
Bu şehirden gitmek istiyorum.
- I want to get out of this town.
Tom buradan gitmek zorunda.
- Tom has got to get out of here.