Onu fazla mesai yapmaktan muaf tuttum.
- I exempted her from working overtime.
Mahkeme, Müslüman öğrencilerin yüzme derslerinden muaf olamayacağına karar verdi.
- The court ruled that Muslim schoolgirls could not be exempted from swimming lessons.
Bu mallar gümrük vergisinden muaftır.
- These articles are all exempt from duty.
500.000 yenlik bir kişisel vergi muafiyetin var.
- You have a personal tax exemption of 500,000 yen.
Bu mallar gümrük vergisinden muaftır.
- These articles are all exempt from duty.
Onu fazla mesai yapmaktan muaf tuttum.
- I exempted her from working overtime.
Seni katılmaktan muaf tutacağız.
- We will exempt you from attending.
His income is so small that it is exempt from tax.