excluded from a society

listen to the pronunciation of excluded from a society
Englisch - Türkisch

Definition von excluded from a society im Englisch Türkisch wörterbuch

outcast
{i} toplum dışına itilmiş kimse; aforoz edilmiş/kovulmuş kimse
friendless
dostsuz
outcast
aforoz edilmiş
friendless
dostu olmayan
friendless
kimsesiz
outcast
toplumdan atılmış
friendless
{s} arkadaşsız

Yakında kendinizi arkadaşsız bulacaksınız. - Soon you will find yourself friendless.

Herkes gittikten sonra, o arkadaşsız kaldı. - After everyone left, he remained, friendless.

friendless
[adj] dost olmayan
outcast
{s} toplumdan kovulmuş
outcast
{i} serseri

Tom bir serseri gibi hissetti. - Tom felt like an outcast.

O insanlar arasında kendimi bir serseri gibi hissettim. - I felt like an outcast among those people.

outcast
{s} kimsesiz

Hem Tom hem de Mary kendilerini kimsesiz gibi hissettiler. - Tom and Mary both felt like outcasts.

outcast
{s} toplum dışına itilmiş; aforoz edilmiş/kovulmuş
outcast
mahrum bırakılmış
outcast
toplumdan atılmış kimse
outcast
{i} kimsesiz tip
Englisch - Englisch
friendless
outcast
excluded from a society

    Silbentrennung

    ex·clu·ded from a so·ci·e·ty

    Türkische aussprache

    îkskludıd fırm ı sısayıti

    Aussprache

    /əkˈsklo͞odəd fərm ə səˈsīətē/ /ɪkˈskluːdəd fɜrm ə səˈsaɪətiː/
Favoriten