excited, zealous, intensely interested

listen to the pronunciation of excited, zealous, intensely interested
Englisch - Türkisch

Definition von excited, zealous, intensely interested im Englisch Türkisch wörterbuch

enthusiastic
{s} coşkulu

Bu kitap, onun coşkulu araştırmasının bir sonucudur. - This book is a result of his enthusiastic research.

Tom oldukça coşkulu, değil mi? - Tom is quite enthusiastic, isn't he?

enthusiastic
{s} istekli

O duygularını sakladı ve istekliymiş gibi davrandı. - He hid his emotions and pretended to be enthusiastic.

Sen çok istekli görünmüyorsun. - You don't seem very enthusiastic.

enthusiastic
{s} ateşli
enthusiastic
meraklı
enthusiastic
hararetli
enthusiastic
şevkli
enthusiastic
coşkun
enthusiastic
{s} hevesli

Tom Mary kadar hevesli görünmüyordu. - Tom didn't sound as enthusiastic as Mary.

Tom hevesli görünüyor. - Tom seems to be enthusiastic.

enthusiastic
{s} can atan
Englisch - Englisch
{s} enthusiastic
excited, zealous, intensely interested
Favoriten