General John Pope korkunç bir hata yaptı.
- General John Pope made a terrible mistake.
Korkunç kazada düzinelerle insan yaralandı.
- Dozens of people were injured in the terrible accident.
Berbat bir deneyim yaşadım.
- I had a terrible experience.
Ben bugün berbat hissediyorum.
- I feel terrible today.
Sigara içmek sağlığınız için çok kötüdür.
- Smoking is terrible for your health.
O gerçekten çok kötü mü?
- Is it really so terrible?
Tom müthiş göründüğümü söyledi.
- Tom said I looked terrible.
Tom müthiş bir keşif yaptı.
- Tom made a terrible discovery.
Bu yol dehşet verici.
- This road is terrible.
O zaman çok kötü görünüyordu.
- She looked terrible at that time.
Sigara içmek sağlığınız için çok kötüdür.
- Smoking is terrible for your health.