exceedingly great; usually applied intensively

listen to the pronunciation of exceedingly great; usually applied intensively
Englisch - Türkisch

Definition von exceedingly great; usually applied intensively im Englisch Türkisch wörterbuch

awful
{s} berbat

O şarkıcının berbat bir sesi var. - That singer has an awful voice.

Dün berbat bir kaza oldu. - An awful accident happened yesterday.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu? - You look awful. What happened?

Söylediğim şey hakkında çok çok kötü hissediyorum. - I feel awful about what I said.

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

Bugün hava korkunç sıcak. - It's awfully hot today.

Bu korkunç köpeği nereden buldun? - Where did you find this awful dog?

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Tom çok yorgun görünüyor. - Tom does seem awfully tired.

Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor. - That looks like an awful lot for two people.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Müthiş bir bisikletim var. - I have an awful bike.

Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz! - What an awful world we live in!

awful
sunturlu
Englisch - Englisch
awful

I have learnt an awful amount today.