exacting, fastidious; prompt, on time

listen to the pronunciation of exacting, fastidious; prompt, on time
Englisch - Türkisch

Definition von exacting, fastidious; prompt, on time im Englisch Türkisch wörterbuch

punctual
zamanında olan
punctual
zamanında yapan
punctual
zamanında gelen
punctual
vaktinde gelen
punctual
(sıfat) dakik
punctual
zamanında olan/yapan
punctual
dakik

Hiç dakik olamaz mısın? Bir saattir burada bekliyorum. - Can't you ever be punctual? I have been waiting here for one hour.

Onun dakikliğine güvenemezsin. - You cannot calculate on his punctuality.

punctual
dakika
Englisch - Englisch
{s} punctual