Hand in your papers at once.
- Evraklarını derhal teslim et.
The spy burned the papers.
- Casus evrakları yaktı.
Tom put the document on Mary's desk.
- Tom evrakı Mary'nin masasına koydu.
I put the documents you requested on your desk.
- İstediğin evrakları masana koydum.
Tom did a good job proofreading my paper.
- Tom benim evrakımı düzelterek iyi bir iş yaptı.
All you have to do is sign this paper.
- Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
The treaty is now a dead letter.
- Antlaşma artık ölü bir evrak.
The money was stolen from his briefcase.
- Para evrak çantasından çalındı.
I checked my briefcase and umbrella in the cloakroom.
- Vestiyerde evrak çantamı ve şemsiyemi kontrol ettim.