Hand in your papers at once.
- Evraklarını derhal teslim et.
I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
- Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
The new document system is worth $4,000.
- Yeni evrak sistemi 4.000$ değerinde.
I attached my signature to the document.
- Evraka imzamı ekledim.
Tom did a good job proofreading my paper.
- Tom benim evrakımı düzelterek iyi bir iş yaptı.
All the papers were taped up and kept in the safe.
- Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi.
The treaty is now a dead letter.
- Antlaşma artık ölü bir evrak.
His briefcase was filled with water.
- Onun evrak çantası suyla doluydu.
The money was stolen from his briefcase.
- Para evrak çantasından çalındı.