Tom and Mary adopted two children whose parents had been killed by a suicide bomber.
- Tom ve Mary ana-babası bir intihar bombacısı tarafından öldürülmüş iki çocuğu evlat edindiler.
This child has been adopted.
- Bu çocuk evlat edinildi.
In the amusement park Mary found a boy on his own weeping, and spoke to him gently. Hey, sonny, what is it? Are you lost? Would you like me to take you to the Lost Children Department?
- Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?
My wife wanted to adopt a child.
- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
There is no reason to adopt a dog when we could adopt a cat.
- Bir kediyi evlat edinirken bir köpeği evlat edinmek için bir sebep yok.
I know that I'm adopted.
- Evlat edinilmiş olduğumu biliyorum.
She was adopted as an infant.
- O bir bebekken evlat edinilmiştir.
My wife wants to adopt a child.
- Karım evlat edinmek istiyor.
My wife wanted to adopt a child.
- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
My wife wants to adopt a child.
- Karım evlat edinmek istiyor.
Tom wanted to adopt you.
- Tom seni evlat edinmek istiyordu.
A son must obey his father.
- Bir erkek evlat babasına itaat etmeli.
He is the only son that we have ever had.
- O, şimdiye kadar sahip olduğumuz tek erkek evlat.