Tom ara sıra bir bardak şarabı sever.
- Tom enjoys a glass of wine every now and then.
O, ara sıra annesine yazar.
- He writes to his mother every now and then.
Tom arada bir buraya gelir.
- Tom comes here every now and then.
Arada bir dışarıda yeriz.
- Every now and then, we eat out.
Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım.
- I fall asleep in the class every now and then.
Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım.
- I meet him at school now and then.
Arada sırada seni görüyorum.
- I see you every now and then.
Arada sırada birlikte alışverişe gittiler.
- Every now and then they went shopping together.
O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.
- He still comes to see me now and then.
Ara sıra onunla okulda karşılaşırım.
- I meet her at school now and then.
Call your mother now and then and let her know you care.
... ELON MUSK: No, every now and then, it's percolating away. ...