Ebediyen mutlu olacağını umuyorum.
- I hope you'll be happy forever.
O, kocasını ebediyen sevecek.
- She'll love her husband forever.
O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü.
- He had returned to England forever.
İnsanlar sonsuza kadar yaşayamazlar.
- People can't live forever.
Onu daima tanıyorum gibi hissediyorum.
- I feel like I've known him forever.
Biz daima en iyi arkadaşlar olacağız.
- We will be best friends forever.
Hep bugünün gelmesini bekledim.
- I've waited forever for this day to come.
Sonsuz korku, sonsuz barış.
- Everlasting fear, everlasting peace.
Gerçek dostluklar sonsuza kadardır.
- True friendships are everlasting.
Bitmek bilmeyen yakınmalarından bıktım.
- I'm tired of your everlasting grumbles.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
O sır sonsuza dek saklanamaz.
- That secret can't be kept forever.