evcilleştirme

listen to the pronunciation of evcilleştirme
Türkisch - Englisch
domestication, domesticating, taming
taming
domestication
evcilleştirmek
tame
evcil
domestic

Cats were domesticated by the Egyptians. - Kediler, Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiştir.

During my sabbatical, I composed a fugue and domesticated a robin. - Benim dini gün sırasında bir füg besteledim ve bir narbülbülü evcilleştirdim.

evcil
pet

The American government has always regarded England as America's house pet. - ABD hükümeti İngiltereye her zaman Amerika'nın evcil hayvanı olarak bakmıştır.

She keeps a parrot as a pet. - Bir evcil hayvan olarak o bir papağan besler.

evcil
{s} tame

Tom caught a wolf and tried to tame it. - Tom bir kurt yakaladı ve onu evcilleştirmeye çalıştı.

You cannot tame a wolf. - Bir kurtu evcilleştiremezsin.

evcil
{s} domesticated

Cats were domesticated by the Egyptians. - Kediler, Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiştir.

During my sabbatical, I composed a fugue and domesticated a robin. - Benim dini gün sırasında bir füg besteledim ve bir narbülbülü evcilleştirdim.

evcilleştirmek
{f} domesticate
evcilleştirmek
{f} housebreak
evcil
domestıcated
evcil
domestic, tame
evcil
domestic, domesticated, tame
evcil
housebroken
evcil
household
evcilleştirmek
reclaim
evcilleştirmek
to domesticate, tame
evcilleştirmek
to tame, to domesticate ehlileştirmek
nihai evcilleştirme
ultimate domestication
Türkisch - Türkisch
Evcilleştirmek işi, ehlîleştirme
ehlileştirme
EVCiL
Eve ve insana alışmış, kendisinden yararlanabilen (hayvan), ehlî, yabani karşıtı: "Ham ağaçları evcile çeviririm, aşı yapmayı bilirim, budamayı bilirim."- N. Araz
EVCiL
Yerli
Evcil
EHLi
Evcil
domestik
Evcilleştirmek
ehlileştirmek
evcil
Yerli, yerel
evcil
Eve ve insana alışmış, kendisinden yararlanabilen (hayvan), ehlî, yabanî karşıtı
evcilleştirmek
Evcil bir duruma getirmek, ehlîleştirmek
evcilleştirme
Favoriten