Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.
- Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros.
Çayın fiyatı iki avro.
- The tea costs two euros.
Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim.
- I'll travel across Europe by bicycle this summer.
Avrupalılar şarap içmeyi sever.
- Europeans love to drink wine.
Europeans tried to civilise the tribe.
- Europeans tried to civilize the tribe.
Europeans tried to civilize the tribe.
- Europeans tried to civilise the tribe.