She walked around looking for him.
- Onu arayarak etrafta gezindi.
You shouldn't say that kind of thing when children are around.
- Çocuklar etraftayken o tür şey söylememelisin.
The moon circles the earth.
- Ay, Dünya'nın etrafında döner.
Tom circled the block looking for a place to park.
- Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.
An old man sat surrounded by his grandchildren.
- Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.
We've got the house surrounded.
- Evin etrafını çevirttik.