etliche

listen to the pronunciation of etliche
Deutsch - Türkisch
bazı, birkaç
{'etlihı} birkaç, bazı
'etlihı birkaç, bazı
Englisch - Türkisch

Definition von etliche im Englisch Türkisch wörterbuch

several
(İnşaat) birkaç

Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti. - Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.

Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi. - Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.

several
{s} değişik

Kelimenin değişik anlamları vardır. - The word has several meanings.

several
{s} farklı

Şehir hayatının farklı avantajları var. - There are several advantages to city life.

Firmamız farklı kültürel etkinlikleri destekler. - Our company supports several cultural events.

several
sürüsüne bereket
quite a few
bir çok
several
bazısı
several
ayrı ayrı
several
kendi

Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar. - Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.

John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı. - John helped himself to several pieces of pie without asking.

several
çeşitli

Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım. - I've met him on several occasions.

Hastalık çeşitli şekillerde yayıldı. - The disease spread in several ways.

several
bir kaçı
quite a few
Bir hayli

I have met quite a few people in America.

Onlar bir hayli çok kitap satın aldılar. - They bought quite a few books.

O, bu sabah bir hayli mektup aldı. - He received quite a few letters this morning.

several
birtakım

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir. - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.

quite a few
birçok

Birçok insan konsere gitti. - Quite a few people went to the concert.

Sepette birçok çürük elmalar vardı. - There were quite a few rotten apples in the basket.

quite a few
epeyce

Ben et yemeyen epeyce insan tanıyorum. - I know quite a few people who don't eat meat.

Hem Tom'un hem de Mary'nin epeyce arkadaşları var. - Tom and Mary both have quite a few friends.

several
severally birer birer
several
{s} bir takım

Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu. - A combination of several mistakes led to the accident.

Son fırtınada bir takım evler hasar gördü. - Several houses were damaged in the last storm.

several
tek

Jim Anne'e birkaç kez çıkma teklif etti. - Jim has asked Anne out several times.

O, bu öğüdü toplantı boyunca birkaç defa daha tekrarladı. - He reiterated this advice several more times during the meeting.

Deutsch - Englisch
(quite) a number of
quite a few
several
some
etliche Kilos zulegen
to pile on the pounds