You have to be active.
- Etkin olmak zorundasın.
Currently in this area there are no active hostilities.
- Şu anda, bu alanda etkin silahlı çatışma yok.
The Japanese telephone system is highly efficient.
- japon telefon sistemi hayli etkindir.
Somehow I accidently activated it.
- Bir şekilde onu kazayla etkinleştirdim.
She activated the account.
- O, hesabı etkin hale getirdi.
He could not take effective measures.
- O etkin önlemler alamadı.
The effective application of antiseptics is an important matter in the prevention of hospital infections.
- Antiseptiklerin etkin uygulaması hastane enfeksiyonlarının önlenmesinde önemli bir konudur.