etkileyecek

listen to the pronunciation of etkileyecek
Türkisch - Englisch
to affect
etkile
affect

His speech deeply affected the audience. - Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.

Worry affected his health. - Endişe onun sağlığını etkiledi.

etkile
{f} affecting
etkile
{f} obsessed
etkile
impress

The exhibition was very impressive. - Sergi çok etkileyiciydi.

Whenever I visited the island, I was impressed with the beauty of nature. - Adayı her ziyaret edişimde, doğanın güzelliğinden etkilendim.

etkile
{f} biased
etkile
{f} bias
etkile
stamp on
etkile
{f} affected

Smoking has affected his health. - Sigara içmek onun sağlığını etkiledi.

Worry affected his health. - Endişe onun sağlığını etkiledi.

etkile
stamp#on
etkile
stampon
etkile
prejudiced
etkile
(Biyoloji) influence

That was probably what influenced their decision. - Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu.

I think that our living together has influenced your habits. - Sanırım birlikte yaşamamız alışkanlıklarını etkiledi.

etkileyecek
Favoriten