etkilememek

listen to the pronunciation of etkilememek
Türkisch - Englisch
(neg. form of etkilemek ) not to be lost on
be lost on
leave cold
etkile
affect

His speech deeply affected the audience. - Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.

The event affected his future. - Olay onun geleceğini etkiledi.

etkile
{f} affecting
etkile
{f} obsessed
etkile
impress

I was impressed by the general knowledge of Japanese students. - Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.

I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend. - Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.

etkile
{f} biased
etkile
{f} bias
etkile
stamp on
etkile
{f} affected

Most living creatures in the sea are affected by pollution. - Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir.

His speech deeply affected the audience. - Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.

etkile
stamp#on
etkile
stampon
etkile
prejudiced
etkile
(Biyoloji) influence

I think that our living together has influenced your habits. - Sanırım birlikte yaşamamız alışkanlıklarını etkiledi.

Human and animal life are influenced by their reactions to the atmospheric environment. - İnsan ve hayvan yaşamı atmosferik çevreye gösterdikleri tepkilerden etkilenirler.

etkilememek
Favoriten