Definition von etken im Türkisch Englisch wörterbuch
- factor
Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.
- Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.
These two factors are independent of each other.
- Bu iki etken birbirlerinden bağımsızdırlar.
- ingredient
What is the active ingredient in aspirin?
- Aspirindeki etken madde nedir?
What is the active ingredient in Tylenol?
- Tylenol'da etken madde nedir?
- Effectual
- factors
Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.
- Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.
Many factors must be considered.
- Birçok etken düşünülmelidir.
- (Gıda,İnşaat) parameter
- (Ticaret) motivation
- determinant
- gram. active
- agent
- (Hukuk) factor, agent
- agent, factor; active
- effective
- chem. active
- active
What is the active ingredient in aspirin?
- Aspirindeki etken madde nedir?
What is the active ingredient in Tylenol?
- Tylenol'da etken madde nedir?
- dominant
- consideration
- etken madde
- (Kimya) active substance
- etken madde
- (Tıp) active ingredient
What is the active ingredient in Tylenol?
- Tylenol'da etken madde nedir?
What is the active ingredient in aspirin?
- Aspirindeki etken madde nedir?
- etken çatı
- (Dilbilim) active
- etken anlamlı edilgen yapılı
- deponent
- etken anlamlı edilgen yapılı fiil
- deponent
- etken cümle
- (Dilbilim) active sentence
- etken dil bilgisi
- (Dilbilim) active language knowledge
- etken dış koruma
- (Ticaret) effective external protection
- etken eylem
- active verb
- etken eylem gram
- active verb
- etken eylemsizlik katsayısı
- (Askeri) effective inertia coefficient
- etken eylemsizlik kuvveti
- (Askeri) effective inertia force
- etken fiil
- active verb
- etken gözeneklilik
- effective porosity
- etken güç
- effective power
- etken koruma oranı
- (Ticaret) rate of effective protection
- etken olmayan dosya
- (Bilgisayar,Teknik) inactive file
- etken olmayan karakter
- (Bilgisayar,Teknik) inactive character
- etken olmayan kütük
- (Bilgisayar,Teknik) inactive file
- etken sözvarlığı
- (Dilbilim) active vocabulary
- etken çamur yöntemi
- activated sludge process
- etken çatı
- active voice
- etken çatı
- active, active voice
- etmen etken
- (Biyokimya) factor
- belirleyici etken
- determinant
- başlıca etken
- mainspring
- bozucu etken
- canker
- duygusal etken
- (Ticaret) affective component
- kirletici etken
- (Pisikoloji, Ruhbilim) confounding factor
- uygun etken
- (Hukuk) relevant factor
- yeterli etken
- (Tıp) sufficient cause