etiquette (always plural in this sense)

listen to the pronunciation of etiquette (always plural in this sense)
Englisch - Türkisch

Definition von etiquette (always plural in this sense) im Englisch Türkisch wörterbuch

manners
{i} terbiye

Bir konser sırasında konuşmak terbiyesizliktir. - It's bad manners to talk during a concert.

Ağzın doluyken konuşmak terbiyesizliktir. - It's bad manners to speak with your mouth full.

manners
örf
manners
adap
manners
adabımuaşeret

Ebeveynlerin sana adabımuaşeret öğretmedi mi? - Didn't your parents teach you manners?

manners
töre

Ya sizin töreleriniz? - What about your manners!

Tom'un güzel töreleri var. - Tom has good manners.

manners
görgü

Bu kitap Amerika'nın görgü ve gelenekleri üzerinedir. - This book is on the manners and customs of America.

Onun görgü yokluğu yüzünden dehşete düştüm. - I was appalled by her lack of good manners.

manners
tavırlar/biçimler/görgü
manners
{i} edep

Fakat onun edepsizliği var. - But he has bad manners.

manners
{i} hareket tarzı
Englisch - Englisch
manners
etiquette (always plural in this sense)
Favoriten