Tom died because he had eaten some contaminated beef.
- Tom biraz bozulmuş sığır eti yediği için öldü.
A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.
- Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı.
Tom has been eating too much pork.
- Tom çok fazla domuz eti yemektedir.
Is eating pork a sin?
- Domuz eti yemek günah mı?
Save me some of that mutton. I'm starving for a bit of meat.
- Bana o koyun etinden biraz ayır. Bir parça et için açlıktan ölüyorum.
Something I et?.