Tom her zaman Mary'yi her şey için suçluyor.
- Tom always blames Mary for everything.
Tom her zaman beni her şey için suçluyor.
- Tom always blames me for everything.
Sonsuza dek yaşamaya çalışma. Başaramayacaksın.
- Do not try to live for ever. You will not succeed.
Sami çocuklarını sonsuza dek kaybettiğini düşünüyordu.
- Sami thought he lost his kids for ever.
Sana sonsuza kadar kalbimi vermek istiyorum.
- I want to give you my heart for ever.
Sami'nin yaşamı sonsuza kadar değişiyordu.
- Sami's life changed for ever.