Ebediyen yaşamak istiyorum.
- I want to live forever.
Ebediyen mutlu olacağını umuyorum.
- I hope you'll be happy forever.
Tom Mary'den onunla sonsuza kadar kalmasını istedi.
- Tom wanted Mary to stay with him forever.
O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü.
- He had returned to England forever.
Tom daima kilitlenmeli.
- Tom should be locked up forever.
Biz daima en iyi arkadaşlar olacağız.
- We will be best friends forever.
Hep bugünün gelmesini bekledim.
- I've waited forever for this day to come.
Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin.
- You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.
O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.
- He left Africa forever.