He has no sense of humor.
- Onun espri anlayışı yoktur.
Our teacher has a wonderful sense of humor.
- Öğretmenimizin harika bir espri anlayışı var.
It is a pity that he has no sense of humor.
- Ne yazık ki onun espri anlayışı yok.
He kept his sense of humor until the day he died.
- Öldüğü güne kadar espri anlayışını sürdürdü.
Tom's main problem is he has no sense of humour.
- Tom'un asıl problemi onun espri anlayışının olmamasıdır.
Germans have no sense of humour? I don't find that funny!
- Almanların espri anlayışı yok mu? Bunu komik bulmuyorum!