He kept a diary during the trip.
- O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
You must not speak Japanese during the class.
- Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız.
Please do not talk to the driver while he's driving.
- Lütfen sürüş esnasında sürücüyle konuşmayın.
Where was she at that moment?
- O esnada o neredeydi?