In living through these uncertain times, it is necessary to be flexible and not be a captive to traditional values.
- Bu belirsiz zamanlarda yaşamada, esnek olmak ve geleneksel değerlere esir olmamak gerekmektedir.
Tom was held captive for almost a year.
- Tom neredeyse bir yıl esir tutuldu.
Tom was a prisoner of war for three years.
- Tom üç yıldır bir savaş esiriydi.
They were taken prisoner.
- Onlar esir alındılar.
Tom has been captured by the enemy.
- Tom düşman tarafından esir alındı.
Tom claimed he had been captured by the enemy.
- Tom düşman tarafından esir alındığını iddia etti.