Mary patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.
- Mary looked like a volcano about to erupt.
Tom patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.
- Tom looked like a volcano about to erupt.
Yiyecek yokluğundan dolayı şehrin her yerinde şiddet patlak verdi.
- Violence erupted all over the city because of the food shortages.
Yanardağ patlamasını kıtlık izledi.
- Famine followed upon the eruption of the volcano.
Volkan düzenli aralıklarla püskürür.
- The volcano erupts at regular intervals.
Bárðarbunga İzlanda'da püskürüyor.
- The Bárðarbunga is erupting in Iceland.
the crowd erupted in anger.
the volcano erupted, spewing lava across a wide area.
... For reasons we may never know, our universe suddenly erupts. ...