erstaunen

listen to the pronunciation of erstaunen
Englisch - Türkisch

Definition von erstaunen im Englisch Türkisch wörterbuch

astonishment
{i} hayret

Tom hayretle etrafına bakındı. - Tom glanced around in astonishment.

Tom hayretle Mary'ye baktı. - Tom stared at Mary in astonishment.

astonishment
{i} şaşkınlık

Şaşkınlıktan dona kalmıştık. - We were struck dumb with astonishment.

O şaşkınlık içinde ona baktı. - She stared at him in astonishment.

amazement
{i} şaşkınlık

İkimiz de şaşkınlık içinde gülümsedik. - We both smiled in amazement.

Tom şaşkınlık içinde izledi. - Tom watched in amazement.

astonishment
şaskınlık
astonishment
büyük şaşkınlık
amazement
ağzı açık kalma
amazement
hayret

Bana hayretle baktı ve tek kelime bile etmeden gitti. - She simply stared at me in amazement and went away without saying a word.

Tom hayret içinde Mary'ye baktı. - Tom looked at Mary in amazement.

amazement
şaşırtma
astonishment
donakalmak
astonishment
şaşakalmak
astonishment
(isim) şaşma, hayret, şaşkınlık, şaşırma
astonishment
{i} şaşma
astonishment
with astonishment şaşmak