erroneous, wrong; being in error, having made a mistake

listen to the pronunciation of erroneous, wrong; being in error, having made a mistake
Englisch - Türkisch

Definition von erroneous, wrong; being in error, having made a mistake im Englisch Türkisch wörterbuch

mistaken
yanlışı olmak
mistaken
yanlış anlaşılır/hatalı
mistaken
hataya düşmek
mistaken
aldanmak
mistaken
yanılmak
mistaken
hatalı

Bana öyle geliyor ki sen hatalısın. - It appears to me you are mistaken.

Üzgünüm fakat sanırım sen hatalısın. - I'm sorry, but I think you're mistaken.

mistaken
yersiz
mistaken
yanılmış

Ne yazık ki yanılmıştır. - He is sadly mistaken.

Sen yanılmış olmalısın. - You must be mistaken.

mistaken
f., bak. mistake. s. yanlış, yanlış fikre dayanan, hatalı
mistaken
yanlış fikre dayanan
mistaken
karıştır/yanlış anla
mistaken
hatalı mistakenlyyanlışlıkla
mistaken
{s} yanlış

Sanırım o email'i yanlışlıkla Tom'a gönderdim. - I think I mistakenly sent that email to Tom.

Senin politikan yanlış. - Your policy is mistaken.

Englisch - Englisch
{s} mistaken