Yorgun olmama rağmen sıkı çalışacağım.
- Though I am tired, I will work hard.
Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.
- I'm really tired; I think I'll go to bed.
Sen hiçbir şey yapmamaktan dolayı bıkkınsın.
- You are tired from doing nothing.
Tembellik, yorulmadan önce dinlenme alışkanlığından başka bir şey değildir.
- Laziness is nothing more than the habit of resting before you get tired.
Tom çok bitkin görünüyordu.
- Tom appeared very tired.
Yorgun ve bitkin hissediyorum.
- I feel tired and exhausted.
Her zaman aç ve yorgun olmanın sonucu olarak, o köpek sonunda öldü.
- As a result of always being hungry and fatigued, that dog finally died.
Tom solgun ve yorgun görünüyordu.
- Tom looked pale and fatigued.
Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
- Replace the old tires with new ones.
Ben lastikleri değiştirmek zorundayım.
- I have to change tires.
Lastikleri kontrol eder misin?
- Could you check the tires?
Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.
- I'm really tired; I think I'll go to bed.
Öğretmekten çok yoruldum.
- I am very tired from teaching.