ermüdend

listen to the pronunciation of ermüdend
Deutsch - Türkisch
yorucu; can sıkıcı
usandırıcı
Englisch - Türkisch

Definition von ermüdend im Englisch Türkisch wörterbuch

strenuous
{s} yorucu, ağır, zor (iş)
strenuous
{s} şiddetli
strenuous
gayret veya enerji isteyen
strenuous
{s} çalışkan
draining
{f} akıt
draining
{i} akıtma
strenuous
etkili
strenuous
güç
strenuous
yorucu

Eğitmen, Angela'ya yorucu egzersizden kaçınmasını tavsiye etti. - The trainer advised Angela to avoid strenuous exercise.

Onlardan hiçbiri yorucu sporlardan hoşlanmıyor. - Neither of them cares for strenuous sports.

draining
akıtarak
strenuous
{s} gayretli
strenuous
strenuouslyçok emek sarf ederek yoğun faaliyetle
strenuous
{s} ağır
strenuous
{s} faal
strenuous
strenuousnessyorucu faaliyet
strenuous
gayretli/yorucu
Deutsch - Englisch
wearisomely
strenuous
tiresomely
making tired
wearying
tedious
draining
tiring

It's a very tiring job. - Das ist eine sehr ermüdende Arbeit.

tireing
fatigueing
wearisome
weary
flagging
becoming tired
tediously
fatiguing
fatiguable
tiresome

I'm beginning to find you tiresome. - Ich beginne, Sie ermüdend zu finden.