I'm so proud of my boys.
- Benim erkek çocuklarımla gurur duyuyorum.
Tom and his friends sat on the beach and watched the boys swimming.
- Tom ve arkadaşları sahilde oturdu ve erkek çocuklarının yüzmesini izledi.
The two boys cooked their meal between them.
- İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.
How many boys are there in the room?
- Odada kaç tane erkek çocuk var?