The permafrost is thawing.
- Kutuplardaki buz tabakası eriyor.
The permafrost is thawing.
- Kutuplardaki buz tabakası eriyor.
Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.
- Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.
Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.
- Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.
When spring arrived, the snow melted.
- Bahar gelince kar eridi.
Pour melted butter over the popcorn.
- Patlamış mısır üzerine eritilmiş tere yağını dökün.
4. Heat the sesame oil in the wok and melt the butter.
- 4. Susam yağını wokta ısıtın ve tereyağını eritin.
When ice melts, it becomes liquid.
- Buz erirse, sıvı olur.
The area around the melting ice cream was crawling with ants.
- Eriyen dondurmanın etrafındaki alan karıncalarla kaynıyordu.
America is often referred to as a melting pot.
- Amerika genellikle eritme potası olarak anılır.
Yakında çeşitli çiçekler çıkar.
- Lähiaikoina puhkeaa erilaisia kukkia.
Kız kardeşler oldukça farklıdır.
- Siskokset ovat varsin erilaisia.
Yakında çeşitli çiçekler çıkar.
- Lähiaikoina puhkeaa erilaisia kukkia.
Tom ve Mary her zaman birbirleriyle çelişiyor.
- Tom ja Mary ovat aina eri mieltä.