İmparatorluğun ve keşif gezisinin buluştuğu bu yerde, ortaya koyduğumuz her gizem için çok daha fazlasının söylenmeden kalması gerekir.
- In this place where empire and exploration meet, for every mystery we reveal, far more must remain unspoken.
Şiir, bir keşif, bir vahiy ve diyalog için bir davettir.
- Poetry is an exploration, a revelation, and an invitation for dialogue.
Ekoloji açısından, Antarktika turizm için ya da ticari keşif için değil, sadece araştırma için korunmalıdır.
- From the standpoint of ecology, Antarctica should be reserved solely for research, not for tourism or for commercial exploration.
Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.
- Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests.
Uzak bölgeleri keşfetmekten hoşlanır.
- He enjoys exploring remote areas.
Tatilimizi kırsal Fransa'yı keşfederek geçirdik.
- We spent our holiday exploring rural France.